4 Nisan 2015 Cumartesi

BİR, NİSAN GECESİ


Bir tufan patladı yine,
Şakaklarımdan terler akıyor..
Düzensiz bir melodiydi hüzün.
Çığlık çığlığa kahkahalar patlıyor.
Kaldırımda renkli taşları atlayıp,
Gri taşlara basmaya çalışıyor gibiyim.
Acaba hüznü ben mi çağırıyorum?
Yoksa daha mı açık renk bulutlar?

Daha mı mutlu çocuklar ya da,
daha mı neşeli şarkılar?
Daha mı güzel gökyüzü?
ve dünya..
daha mı aydınlık içimden?
Kaldırımların istihdam sağladığı gençler,
daha mı umutlu yarınlardan?
Beşten fazla seker mi çakıl taşları?
Yoksa boşuna mı dolduruyor,
bu denizleri göz yaşlarım?
Dünyada,
ciddiye alınacak bir şey olmadığını,
anlıyorsun zamanla.
Buna zaman da dahil..
Çakıl taşları,
kaldırımlar,
ve buna gökyüzü de dahil.
Yaşam için bir sebep yoktu.
Hatta ölmek için bile..
Bundan daha kötü bir şey,
olabilir miydi ki insanın nezdinde?


Ateş Şentürk